7 Şubat 2018 Çarşamba

Kitaplara İman


Kitaplara iman: Allahü Teala, kullarına peygamberleri aracılığıyla kitaplar göndermiştir. Bu kitaplarda, Allah'ın emirleri ve yasakları bildirilmiş, kulların yapması gereken görevler öğretilmiş, dünya ve ahirette mutlu olmanın yolları gösterilmiştir. 

Allahü Tealanın kitaplarına inanmak, iman etmek imanın 3. şartıdır. Müslümanlar, peygamberlere gönderilen kitapların hepsine inanarak iman eder.

Allahü teala bu kitâbları, bazı Peygamberlere Cebrâîl ismindeki melekle vahiy ederek, yanî okutarak, bazılarına ise, levhalar üzerine yazılı olarak, bazılarına da, meleksiz iiittirerek, indirdi. Hepsi Allahü tealanın kelamıdır.

Semavi kitablardan bize bildirdikleri 104 tanedir. Bunlardan 100’ü küçük kitaptır. Bu küçük kitaplara suhuf (sahife) denir. Diğer dört tanesi ise 4 büyük kitabtır.

100 suhuf kitap şu Peygamberlere inmiştir: 
10 suhufu, Adem aleyhisselama,
50 suhufu, Şit aleyhisselama,
30 suhufu, İdris aleyhisselama,
10 suhufu, İbrahim aleyhisselama.

Dört büyük kitap ise şu Peygamberlere inmiştir:
Tevrat, Musa aleyhisselama,
Zebur, Davud aleyhisselama,
İncil, İsa aleyhisselama,
Kur'an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselama.

Kur'an-ı Kerim, bütün ilahi kitapların hükümlerini nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmış ve bu hükümleri kendisinde toplamıştır. Bugün, bütün insanların Kur'an-ı Kerime tabi olmaları gereklidir.

Kur'an-ı Kerim'in gelmesi ayet ayet olmuş ve 23 senede tamamlanmıştır. Kur'an-ı Kerim, 114 sûre, 6236 ayetdir. Kur'an-ı Kerim, kıyamete kadar geçerlidir. Geçersiz olmaktan ve insanların değiştirmelerinden korunmuştur. Kur'an-ı Kerimde eksiklik veya fazlalık olduğuna inanan, Allahü tealaya inanmamış olur. 

"Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız." (Hicr 9)

"Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona önünden, ardından [hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez [hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamd ettiği hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir." (Fussilet 41-42)

Kur'an-ı Kerim indirildiğinden beri hiçbir değişikliğe uğramamış, bundan sonra da uğramayacaktır. Kur'an-ı Kerim, Allah kelâmıdır.

Eksiğimiz kusurumuz Hatamız var İse Allah bizi affetsin inşallah.
Haklarınızı Helal edin bizlere...

30 Ocak 2018 Salı

Meleklere İman


2- Meleklere iman: Melek, Allahü teala tarafından yaratılmış, erkeklik ve dişilikleri olmayan ve Allahü teala'ya itaatten ayrılmayan gözle görülmeyen nuranî varlıklardır. Melekler nurdan yaratılmışlardır. Yemezler, içmezler uyumazlar, doğuğ doğurmazlar. Yüce Allah'ın emirlerine asla isyan etmezler. Hiçbir günah işlemezler. Devamlı Allah'a ibadet ederler. Bizler ruhumuzu göremediğimiz gibi melekleri de göremeyiz.

"Şüphesiz Rabbin katındaki (Melek)ler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler. O'nu tesbih ederler, yalnız O'na secde ederler." (A’raf, 7/206)

İnanlar meleklerin varlığına iman etmekle yükümlüdürler. Varlıkları peygamberler ve onlara verilen kitablar tarafından bildirilmiştir. Melekleri inkar etmek, bütün peygamberleri ve kitapları inkar etmek demektir. Bu da caiz olmaz. Onun için meleklere iman etmek imanın şartlarından birisidir, bizim de dinimizin şartıdır.

"Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur." (Nisa 4/136)

"Peygamber Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, (buna) mü’minler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler." (Bakara, 2/285

Meleklerin en büyükleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail. 

Cebrâîl Aleyhisselam: Peygamberlere vahiy getirmekle görevlidir. Bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrâil’dir. Kur’an’a göre o, karşı konulmayacak bir güce, üstün ve kesin bilgilere sahip, Allah nezdinde çok itibarı olan ve diğer meleklerin kendisine itaat ettiği şerefli bir elçidir.

Mikail Aleyhisselam: Tabiat olaylarını düzenlemekle görevlendirmiştir. Kelime olarak, "Allah’ın küçük ve sevgili kulu" anlamına gelen Mikail Kur’an’ın bir yerinde Cebrail ile birlikte geçmektedir;

"Her kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikâîl’e düşman olursa bilsin ki Allah da inkar edenlerin düşmanıdır." (Bakara, 2/98)

Azrail Aleyhisselam: İnsanların ölüm zamanı geldiğinde onların canını olmakla görevlidir. Bu melek Kur’an ve sahih hadislerde, Azrâîl ismiyle değil, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde geçmektedir. Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleği vardır. Azrâîl bu meleklerin başıdır.

"De ki: Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz." (Secde 32/11)
İsrafil Aleyhisselam: Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûr'u üflemekle görevlendirilmiştir. Bir hadiste İsrâfil, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, 8). İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacaktır;

"Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka, göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler." (Neml 27/87)

"Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur." (Hakka, 69/13-15)İkinci defa üfürdüğünde, bütün insanlar tekrar dirilecek ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerdir, "Sûr’a üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler." (Yasin, 36/51)


Eksiğimiz kusurumuz Hatamız var İse Allah bizi affetsin inşallah.
Haklarınızı Helal edin bizlere...
İmanın şartları

İmanın şartları
İmanın şartları 6 tanedir. aşağıda tek tek açıklanmıştır. İmanın, belli altı şeye inanmak olduğunu, Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" bildirmiştir. Allah’a imanın geçerli olabilmesi için de şu altı şarta eksiksiz olarak iman edilmesi gereklidir. "Ey inananlar! Allah’a, rasulüne, rasulüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba inanmakta sebat gösterin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitablarını, rasullerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır."

İmanın Şartları
6- Kaderin, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanmak






Eksiğimiz kusurumuz Hatamız var İse Allah bizi affetsin inşallah.
Haklarınızı Helal edin bizlere...
Allah'a iman



1- Allah'a iman
 Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud (varlığı lazım olan) ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez. Allah'a iman, Allahü teâlâyı yüksek sıfatlarla vasıflamak ve noksan sıfatlardan uzak tutmaktır. Allahü teâlânın varlığına ve birliğine inandım, iman ettim, kalbimle tasdik, dilimle ikrar ettim demektir. Allahü teâlâ vardır ve birdir. Bütün ibadetler yalnızca O’na yapılır. "Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar". (Bakara, 4) Allahü Teâlâ sayı bakımından değil, ortağı ve benzeri olmamak bakımından birdir. Yani zatında ve sıfatlarında hiçbir şekilde O'na ortak yoktur. Bütün mahlûkâtın zat ve sıfatları, kendilerini yaratanın zat ve sıfatlarına benzemediği gibi, yaratanın zat ve sıfatları da, yarattıklarından hiçbirinin zat ve sıfatlarına benzemez. Allahü teâlâ bir şeyi dilerse yapar, dilerse yapmaz. Bütün mahlûkâtın her uzvunun, her hücresinin yaratıcısı, yoktan var edicisi yalnız Allahü teâlâdır. Allahü teâlânın zatının hakikatını hiçbir kimse bilemez. Akla ve hayale gelenlerin hepsinden münezzehdir, berîdir. Zâtını akla, hayâle getirmek caiz değildir. Ancak, Kur’ân-ı kerîmde beyan buyurulan sıfatlarını, ismlerini ezberleyip, ülûhiyyetini bunlarla tasdîk ve ikrâr etmelidir. Bütün sıfatları ve ismleri ezelîdir, ebedîdir. Zâtı, hiç bir yerde durmadığı gibi, bilinen altı cihetten de münezzehdir. "Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar üzüntü de çekmeyecekler". (En'am, 48)


Eksiğimiz kusurumuz Hatamız var İse Allah bizi affetsin inşallah.
Haklarınızı Helal edin bizlere...


25 Ocak 2018 Perşembe

Yeniden Başlamam İçin Bir Sebep Söyle



"Nasîbûke yusîbûke velev künte fî tahte'l cebel.." "Dağın altında olsan da, senin nasibin sana isabet eder.." Süleyman Özer tarafından yaşanmış bir hikayedir. Alıntıdır.

Eksiğimiz kusurumuz Hatamız var İse Allah bizi affetsin inşallah.
Haklarınızı Helal edin bizlere...


24 Ocak 2018 Çarşamba

21 Ocak 2018 Pazar

Senin Allah ile görüşmen, Allah ile randevun var.

Senin Allah ile görüşmen, Allah ile randevun var.

Yatsı namazında, görüşmek istemiyor musun kardeşim?
At seccadeyi kardeşim, kaldır ellerini. Bütün dünyayı at geriye ve ellerini bağla, ‘Rabbim’ de.
‘Benim kalbim ancak seni anmakla tatmin oluyor’ 
Bu dünyevi şeyler Allah’ım benim kalbimi tatmin etmiyor. Allah’ım beni namazda devamlı eyle. Bana hidayet ver’ diye dua et kardeşim.
At bugün seccadeyi, ne olursa olsun. Dünya tersine de dönse, bugün senin günün.
Birilerinin Kapılarını Çalmalıyız.
4 Üniversiteli Arkadaş
Bir gün 3 Arkadaş bir araya gelip iftar yapalım diyorlar.. 
Buluşuyorlar çok güzel bir iftar geçiriyorlar, gülüyorlar eğleniyorlar ama sonra bir eksiğimiz var diyorlar.... 
Mediha yoktu bugün..... 
Yarın gidelim diyorlar... 
Mediha çalışkan bir üniversite öğrencisi, hatta arkadaşları dersten kaçıp Gülhane parkına giderken o bi şekilde onları ikna edip derse getirmeye çalışıyordu.... 
Ertesi gün 3 arkadaş Medyanın evine gidiyorlar.... 
Tabiki kapıyı çalıyorlar, kapıyı Mediha açacak çok güzel bi karşılama olacak, beraber iftar yapacaklar bir sürü hayal var....
Kapıyı çalınca Mediha kapıyı açınca bütün hayaller suya düşer... 
Mediha şok olmuş vaziyette onlara bakıyor, neden geldiniz ne işiniz var burda der gibi bakıyor... 
O sırada arkadaşlarından biri havayı yumuşatmak amacıyla *iceriden güzel koku geliyor,Annen kadayıfmı yaptı.......
Annesi kapıya gelince biraz mahçup biraz sıkıntılı şekilde *Anne, okuldan arkadaşlar iftara gelmişler bize.... 
Annesi buyur ediyor hemen....... 
Üç kız içeri geçtiklerinde gördükleri manzara bütün heveslerini bitiriyor...... 
Çünkü yerde eski bir halı, halının üzerinde tahta bir masa ve sofranın etrafında dört küçük çocuk ve sofranın üzerinde bir tepsi üzerindede bayat ekmeklerden yapılmış ekmek makarnası var, dört çocuk misafirleri görünce hepsi kaçışıyorlar... 
Belki üzerinde eski elbiseden utanıyor birisi belkide pijamadan utanıyor birisi ama bi anda dağılıyorlar.... 
Sonra iftar vakti geldi ama 3 kız eve geldiklerinden pişman olmazsınız ağızlarına aldıkları o yumşak ekmekler Boğazlarından demir gibi geçiyor...... 
Ne yaptık niye geldik diyorlar keşke kelmeseydik diyorlar içlerinden ama gelmiş bulunuyorlar bir kere... 
Mediha nın annesi durumu kurtarmak için aslında ben bugün tarhana yapacaktım aslında, kıyma almıştım köfte yapacaktım ama tüpcü tüpü geç getirdiği için yapamadım diyor.... 
Bunu duyan evin en küçük çocuğu gerçekten bunlar varmı bizim dolapta diye mutfağa koşuyor dolabı açıp bakıyor, bakiyorki hiç bir şey yok... 
Bir öfkeyle dolabı kapatıyor ve annesine dolgun gözlerle bakarak Sofraya oturuyor... 
I gün Üç kız arkadaş sovradan nasıl kalkiyorlar eve nasıl donuyorlar bilemeyiz artık ama girişleri bi düğüne gider gibi dönüşleride cenazeden döner gibi oldu..... 
Evlerinde sahur kalkiyorlar, sahura kalktiklarinda Boğazlarından hiç bir şey geçmiyor hatta bir arkadaşın göz Yaşları yemek tabağa damliyor.... 
Ertesi sabah okula gitiklerinde ilk teneffüs bir araya geliyorlar durumu birbirlerine anlatıyorlar diyorlarki boğazımızdan hiç birşey geçmedi çünkü orda bir ev var ve o evde bir çok çocuk diyorlarki birseyler yapalım Mediha ya yardım edelim acaba paramı versek öylemi destek olsak? 
Ama Mediha onurlu bir insan para onun onurunu kırar yani kaş yapalım diye göz cikarmayalim.... 
Kendi aralarında bir karar veriyorlar.... Mediha nın evinin bulunduğu mahalledeki markete gidip marketci yle anlaşma yapıyorlar.... 
Biz size bir miktar para verelim siz bununla ramazan kumanyası hazırlayın onların evine götürün.... 
Marketci bunu yapıyor... 
Mediha nın evine gidip bırakıyor.... 
Ertesi gün Mediha okula geldiğinde çok mutlu... 
O günü geldiğinizde hazırlıksız yakalandık, annem çok güzel şeyler yapacaktı ama siz ansızın geldiğiniz için birsey yapamadı, ama yarın iftara gelirseniz bize, güzel bir iftar yaparız birlikte. 
Ve ertesi gün iftara gitiklerinde o gün buzdolabı açıp hayal kırıklığı yaşayan insanların küçük çocuk diyorki.... Annem corbyapti annem pilav yaptı annem şunu yaptı bunu yaptı tatlı yaptı ....... 
VE BELKİ DE BİZİM GIDIP KAPASINI CALMAMIZ GEREKEN BIRILERI VAR.... 
GITMEMIZ LAZIM..... O KAPIYI CALMAMIZ LAZIM.... BELKI BİR ÇOCUK O GÜN SEVINMEK İSTİYOR... 
BELKI BİR ANNE ÇOCUKLAR O SOFRAYA BAKTIGINDA......

HAYDİ GELİN BU RAMAZAN BIRILERIN KAPILARINI CALALIM... 
BIRSEYLER YAPALIM ÇÜNKÜ........

RAMAZAN BÖYLE GÜZEL......