Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular: ''Muhakkak ki cennette Receb denilen ve sütten daha beyaz, baldan daha tatlı bir nehir vardır. Kim Receb ayında bir gün oruç tutarsa Allahü Teala ona bu nehirden içirir.'' (Hadis-i Şerif, Süyüti el-Camiu's Sağir)
Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular: ''Receb ayı büyük bir aydır. Allahü Teala bu ayda sevapları kat kat verir. Receb ayından bir gün oruç tutan, bir sene oruç gibirdir. (sevap alır) (Hadis-i Şerif, Taberani, el mu'cemü'l Kebir)
Ey îmân edenler! Cuma günü namaz için
çağrıda bulunulduğunda {yani, müezzin ezan okuduğunda}. (Cuma/9)
Dedi: İslâm'ın ilk dönemlerinde
Müslümanlar namaz için nasıl ezan okunacağını bilmiyorlardı.
Mukâtil 'Amr b. Murre'den, o
'Abdu'r-Rahmân b. Ebî Leyla'dan şöyle rivayet etmektedir: '"Abdullah b. Zeyd
el-Ensârî rüyasında, üzerinde yeşil renkli iki elbise bulunan bir adamın
Medine'de mescidin duvarı üzerinde durduğunu görmüş. Bu adam kalkıp şöyle
demiş: Allahu ek-ber, Allahu ekber -ikişer defa-, eşhedu en lâ ilahe illallah
—iki defa—, eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah —iki defa-, hayye ale's-salah —iki
defa-, hayye ale'l-felah —iki defa-, Allahu ekber -bîr defa—, lâ ilahe illallah
-bir defa—." Ardından kısa bir süre oturduktan sonra kalkıp şöyle demiş: Allahu
ekber —iki defa—, eşhedu en lâ ilahe illallah, eşhedu enne Muhammeden
Rasûlullah, hayye ale's-salah, hayye ale'l-felah. Sonra, kadkâmeti's-salah -iki
defa-, sonra Allahu ekber -bir [iki] defa-, lâ ilahe illallah —bir defa-. Durum
Nebî'ye arzedildiğinde, Nebî (s.a), "Sen bunu Bilal'e öğret!" buyurmuş. O da
bunu Bi-lal'e öğretmiş ve bundan sonra Bilal bu şekilde ezan okumaya
başlamış."
Mukâtil dedi: Ezan okuyandan
başkasının kamet getirmemesi gerekir. Ezan okurken de, kamet getirirken
dekonuşulmaz.
Abdestsiz (kamet getirmekte) sakınca yoktur. Kadınların ezan ve kamet yükümlülükleri
bulunmamaktadır.
Mukâtil Dahhak'tan, o da İim
Mes'ûd'tan şöyle rivayet etmektedir: "Yolculukta erkekler için kamet
yeterlidir."
Hu ismi ile ilgili: Yüce Allah'ın Hu ismi şerifinin açıklaması buraya sığmaz. La ilahe illa Hu zikri de aynı şekilde farklı anlam ve faziletleri vardır. internetten bulup okuyalım inşallah. (Mana aleminde beraber zikrettiğimiz kardeşlerime selamlar olsun.)
Kanalımızın ve videolarımızın amacı Zikrullahı sevmek,sevdirmek,yaygınlaştırmaktır.Zikrin hayatımızın tamamını kaplaması,cismimize, kalbimize zikrullahın işlemesi Zikri sık sık yaparak zikrin kalbe inmesi ve kalbin zikretmesidir inşallah.Unutmamak gerekir ki; ne ile meşgul isek,kalp de o işle meşgul olur. Allah, dinleyenlerden de tekrar edenlerden de razı olsun. Zikrullahı daha çok kişinin sevmesi ve cihanın ehli zikir ile dolması niyeti ile! Allahın selamı, selameti, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun Amin.
Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak (kadar berrak) tır. Nur üstüne nur. Allah dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.